Yaklaşık 40 yıldır Türkiye’nin güvenlik gündeminin merkezinde yer alan terör örgütü PKK, aldığı kongre kararıyla kendini feshettiğini ilan etti. Bu adım, yalnızca silah bırakma olarak değerlendirilmekle kalmıyor; aynı zamanda güvenlikten siyasete kadar uzanan çok boyutlu bir dönüşüm sürecinin başlangıcı olarak görülüyor. Eski AK Parti milletvekili Şamil Tayyar, devlet kademelerinden edindiği bilgiler doğrultusunda sürecin perde arkasına dair çarpıcı detayları kamuoyuyla paylaştı.

Silah Teslim Noktaları Belirlendi

PKK’nın silah bırakma kararı, örgüt içinde yaşanan fikir ayrılıklarının Abdullah Öcalan’ın müdahalesiyle netleştiği bir zeminde şekillendi. Süreç, Türkiye’nin gözetiminde ve uluslararası gözlemciler eşliğinde yürütülecek. Teslimatların, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Süleymaniye ve Erbil şehirlerinde gerçekleşmesi planlanıyor.

Üst Düzey Kadrolar Güvenli Üçüncü Ülkelere Gönderilecek

Silahların tesliminden sonra, örgütün yaklaşık 300 üst düzey yöneticisi Güney Afrika ve Norveç gibi tarafsız ülkelere gönderilecek. Bu adım, bölgesel güvenliği sağlama hedefinin yanı sıra diplomatik denge gözetilerek atılacak. İran, Irak ve Suriye bu planın dışında tutulacak.

Toplumla Yeniden Bütünleşme Süreci

Örgüt içinde doğrudan suça karışmamış bireyler için kademeli bir entegrasyon süreci öngörülüyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaklaşık 4 bin kişinin sınır kapılarında güvenli şekilde teslim edilmesi ve ardından psikolojik destek, mesleki eğitim ve toplumsal uyum çalışmalarıyla hayata yeniden kazandırılması planlanıyor.

Diyarbakır Anneleri’nin Umudu Artıyor

Evlatlarını yıllardır PKK’nın elinden geri almaya çalışan Diyarbakır Anneleri için süreç umut vadediyor. İlk aşamada, ailelerine kavuşmaları sağlanacak çocukların sayısının artması bekleniyor. Bu gelişmelerin kamu vicdanında olumlu bir karşılık bulması hedefleniyor.

Öcalan’ın Rolü Devam Ediyor, Statüsü Sabit

Abdullah Öcalan’ın örgüt üzerindeki etkisinin hâlen güçlü olduğu ifade edilse de, İmralı’daki mevcut tutukluluk koşullarında bir değişiklik öngörülmüyor.

Kayyumlu Belediyeler ve Hukuki Adımlar

Sürecin ilerlemesiyle birlikte, kayyum atanan belediyeler konusunda yeni hukuki düzenlemeler gündeme gelebilir. Görevden alınan belediye başkanlarının durumu yargı süreciyle birlikte yeniden değerlendirilecek. Ayrıca yaşlı ve hasta örgüt mensupları için infaz düzenlemeleri kapsamında tahliye ihtimali konuşuluyor.

Yeni Anayasa ve Af Seçenekleri Masada

Tayyar’ın aktardığına göre, bu yeni dönemde siyasi partiler arasında anayasa çalışmalarının hız kazanabileceği belirtiliyor. Geniş toplumsal mutabakat sağlanırsa, sınırlı kapsamda bir af yasası da gündeme gelebilir.

Suriye’deki YPG’ye Yönelik Yeni Plan

Uluslararası boyutta ise dikkatler Suriye’ye çevrilmiş durumda. YPG’nin Şam yönetimiyle koordinasyon içinde yeniden yapılandırılması, yabancı savaşçıların ülkelerine iade edilmesi ve yerel unsurların Suriye ordusuna entegre edilmesi planlanıyor.

Uygulama Sahada Netleşecek

Şamil Tayyar, eldeki bilgileri yorumsuz şekilde paylaşırken, asıl belirleyicinin sahadaki uygulamalar olacağını vurguladı. “Masa başında atılan imzalar değil, sahadaki kararlılık sonucu belirleyecek” diyerek sürecin seyrine dikkat çekti.

Bu tarihi adım, yalnızca Türkiye’nin değil, bölge halklarının ve tüm Orta Doğu’nun geleceği için de önemli bir dönüm noktası olabilir. Önümüzdeki aylarda bu sürecin nasıl şekilleneceği yakından izlenecek.